7/46 da ki ''ARAF '' deyimini açalım;
Araf-arefe-maruf-ya'rifune deyimleri, bir şeye baktığında, hissettiğinde, duyduğunda, sadece onu hatırlamanı değil aynı zamanda onun tüm geçmişinin de nasıl olduğunu hatırlamandır.
ARAF deyimine bindirdiğimiz bu manayı en güzel teyid eden ayet 12/58`dir. Burada Yusuf`un kardeşlerinin Yusuf`un yanına geldiklerinde Yusuf`un bunları AREFE yaptığı yani tanıdığı belirtilir.
Buraya şöyle bir soru soralım; Yusuf bunların sadece kendi kardeşleri olduğunu mu anladı yoksa buna EK olarak kendine geçmişte neler yaptıklarını da mı anladı? Elbette ki cevap 2.ci seçenektir.
Bir kadın 20 yıl boyunca koca dayağı yemiş ve kaçmışsa ve 30 yıl boyunca kocasından ayrı yaşamış ve onu bu süre içinde hiç görmemişse ve 30 yıldan sonra kocasını ilk defa gördüğünde acaba sadece bu adamın kendi kocası olduğunu mu anlayacaktır yoksa buna ek olarak geçmişte kendisine neler yaşattığını da mı anımsayacaktır? Eğer cevabınız 2.ci seçenekse işte AREFE deyiminin manası da budur.
Şimdi 7/46`ya dönelim. Ancak buraya girmeden önce 99. surenin 6,7,8.ci ayetlerini okuyalım. Buna göre Allah katında kişiler sorgulanırken ŞERR amelleri de HAYR amelleri de sorgulanan kişilere gösterilecektir.
İşte, tüm bu amellerin Kişiye gösterilmesi ile kişi sadece bunları görmez, o günleri, o anları bir daha yaşar. İşte HERBİR KİŞİ için bu iki tür amelinin de bu kişiye Allah katında sorgu-sual aşamasında iken AYNI ANDA GÖSTERİME girmesi ile bu kişide oluşan HALETİ RUHİYYE`ye ARAF EHLİ denilir. Bu haleti ruhiye iki türlü olacaktır yani bu kişi ŞERR amellerini gördüğünde ve o anları tekrar yaşadığında 7/47`yi mırıldanır. HAYR amellerini gördüğünde ise sevinir ve 7/46`yı mırıldanır.
O halde, ARAF denilen yer çoğu tefsirlerin dediği gibi cennetin kabul etmediği cehennemin de kabul etmediği yerler değildir.
Kitab, hayattır. Kur`an ise hayatın doğruları.
Uludağ Üniversitesi'de okudu
Teknolog Bilgisayar'da çalışıyor
0 yorum:
Yorum Gönder